-ÇEVRE BAKANLIĞI ASAT’IN SKANDAL İHALESİNİ İFŞA ETTİ
-BUDAK:“ASAT’IN ÇAMURLARI LİSANSIZ FİRMALARALA İHALE EDİLMİŞ”
-“ASAT’IN ZEHİRLİ ATIKLARI İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”
-ÇEVRE BAKANI ÖZHASEKİ: “ANTALYA’DA 4 FİRMANIN LİSANSI VAR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, ASAT’ın Korkuteli Bayatbademleri mevkiine kontrolsüz şekilde dökülen zehirli arıtma çamurları ihalesinin, arıtma çamuru işleme konusunda çevre izin belgesi bulunmayan firmalara verildiğinin ortaya çıktığını bildirdi. Budak, “Çevre Bakanlığı, Antalya’da işletmelerine arıtma çamuru kabul eden ve geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisans belgesi bulunan 4 firma açıkladı. Bu firmalar arasında ASAT’ın ihalesini kazanan ve atıkları kontrolsüz şekilde doğaya döken Mistalya ve Larmo şirketleri yok. ASAT, lisansı olmayan firmalara bu ihaleyi vermiş. Bu bir skandal” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın, Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Su ve Atıksu İdaresi’nin (ASAT) arıtma çamuru ihaleleriyle ilgili soru önergesini, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki yanıtladı. Özhaseki, arıtma çamurlarının depolanarak bertaraf edilmesi işleminin Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik çerçevesinde inşa edilen ve Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği hükümlerine göre “geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisans belgesi” bulunan düzenli depolama tesislerinde yapılması gerektiğini belirtti. Özhaseki, “Antalya İlinde arıtma çamurlarının depolanması için geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisans belgesi bulunan düzenli depolama tesisi bulunmamaktadır” dedi.
LİSANSLI 4 FİRMA
Tehlikesiz atık geri kazanımı konusunda faaliyet gösteren firmalardan lisans alanların geri kazanım konusunda faaliyet gösterebildiğini belirten Özhaseki, bu kapsamda da Antalya’da 4 firma bulunduğunu bildirdi. Antalya’da işletmelerine arıtma çamuru kabul eden ve geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisans belgesi bulunan firmaları “Genova Enerji Elektrik Üretimi Arıtma Tesisleri, Mer-Su Arıtma Sanayi Taysel Tarım Geri Dönüşüm ve Baturalp Turizm Taşımacılık Organizasyon Ltd. Şti.” olarak sıralayan Özhaseki, 2015 yılında 112 bin 804 ton arıtma çamurunun, lisanslı tesislere gönderildiğini kaydetti.
SKANDAL: ASAT İHALESİ LİSANSSIZ FİRMALARA
ASAT’ın arıtma çamurları nakil ve bertarafı hizmet alımı işiyle ilgili 29.06.2016 tarihinde ihaleye çıktığını, 22.07.2016-28.12.2016 tarihleri arasını kapsayan 160 gün süreli ihaleyi “Mistalya Arıtma Tesisleri Enerji Üretim İnş. Taşımacılık Oto Kir.San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Larmo Geri Dönüşüm Ambalaj Atıkları Toplama Ayırma İnş. Taş.Turz. İhr. İth.Tic.San.Ltd. Şti.” firmalarının aldığını belirten Budak, bu iki firmanın Bakan Özhaseki’nin açıkladığı lisanslı firmalar arasında bulunmadığını bildirdi. Budak; “Bakan’ın yanıtından anlaşılan, ASAT lisansı bulunmayan firmalara ihaleyi vermiş görünüyor. Bu tam bir skandal. ASAT ve Antalya Büyükşehir Belediyesi, yetkisiz firmalara tonlarca zehiri nasıl teslim ettiğini açıklamalı, hesabını vermelidir. Bir de üstüne bu tonlarca zahir, kontrolsüz şekilde Korkuteli Bayatbedemleri’nde toprağa, doğaya dökülüyor. Uyarılarıa rağmen, hala zehirli atıklar toprağa gömülüyor. Bu konuda İçişleri Bakanlığı’na da verdik ama oradan yanıt yok” dedi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Korkuteli Bayatbademleri’ndeki kontrolsüz dökümü gündeme getirmesinin ardından ASAT’ın, “alanla ilgili yetkileri bulunmadığı” ve “ihaleleri lisanslı firmalara” verildiği açıklaması yaptığını hatırlatan Budak, “ASAT’ın ‘yetkimiz yok’ açıklamasının da doğru olmadığı, Bakan Özhaseki’nin yanıtıyla kanıtlanmıştır. Bakan Özhaseki Tebliğ kapsamında ASAT’ın da sorumluluğu bulunduğunu bildiriyor. ASAT ve dolayısıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli’ndeki rezaletten sorumludur. Mustafa Kemal Atatürk ‘Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel şehridir’ demiştir. Doğasıyla cennet kentimiz Antalya’nın altın değerindeki yeşili ve mavisi çevre katillerinin eline bırakılmıştır. Bu konuda suç duyurusunda da bulunacağız. Sorumlular yargı önünde de hesap vermelidir. ‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’ diyerek üç maymun zihniyetiyle Antalya’yı yönetmeye çalışanlar, kentimizi değersizleştirirken, bir yandan da sağlığımızı tehdit ediyor” şeklinde konuştu.
