Zeybek Genel Kurul’da Konuştu

0
458

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülen Ceza Muhakemesi ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi görüşmelerinde madde üzerinde söz alan CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek Türkiye’de yargıya güvenin yüzde 20’lere kadar düştüğü günümüzde, geçici tedbir ve yetersiz düzenlemelerle yargının bağımsız ve tarafsız yapılamayacağını ve bu şekilde adalet dağıtılamayacağını belirtti.

DÜN FETÖ İLE AYNI MENZİLDE OLANLAR BUGÜN YARGIYI DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR

Zeybek konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Dün FETÖ’nün kontrolü altında olan yargı bugün iktidarın ve başka tarikatların kontrolü altına sokulmuştur. Özellikle yargı üzerindeki bu baskıya ve müdahalelere son vermek zorundasınız. Her şeyden önce bağımsız ve tarafsız bir yargı istenmelidir, bu konuda samimi olunmalıdır. Siz ne kadar mükemmel kanun yaparsanız yapın, eğer bunu amacına uygun şekilde uygulamıyorsanız hiçbir değeri yoktur.

Bugün yargıda yaşadığımız en büyük sorunlardan biri, yürütmenin yargı üzerindeki müdahalesidir. 2010 yılında yapılan Anayasa referandumu bir yargıyı ele geçirme referandumudur. Üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü getirme vaadiyle millet kandırılmış ve yargı bilerek ve isteyerek FETÖ’ye teslim edilmiştir. FETÖ’yle aynı menzile yürürken yargı ciddi bir engel olarak görülüyordu; bu nedenle, yargı mutlaka ele geçirilmeliydi, dizayn edilmeliydi, kontrol altına alınmalıydı, istenmeyen kararların verilmesi mutlaka engellenmeliydi. 2010 referandumunda tamamen bu amaçla bir düzenleme yapıldı ve yargı FETÖ’ye teslim edilmişti.”

FİİLİ DURUM KEYFİLİK VE HUKUK DIŞILIKTIR

“Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri hızla terk edilmektedir, ülke yönetiminde anayasanın yasaların ve hukuk kurallarının yerini “fiili durum” almıştır. Fiili durum keyfilik ve hukuk dışılıktır. Demokratik bir hukuk devletinde geçerli olan kural hukuk çerçevesinde hareket etmektir. Ülke yönetiminde ve kanun yapımında hukuka göre hareket etmek “keyfiyet” ve “oldubittiye” engel olur. Türkiye hukukun yok sayıldığı kanunlarda karşılığı olmayan “fiili durumlar” devletine dönüştürüldü. Kanun tanımaz bir halde fiili durum yaratarak yapılan uygulamalar ve sonrasında fiili durumları yasalaştırmakla hukuk devleti olunmaz.”