“TAŞIMALI EĞİTİME KADEMELİ OLARAK SON VERİLMELİ”

0
137

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av.Cavit Arı, “Taşımalı eğitim sistemi başta öğrenciler olmak üzere tüm tarafların ihtiyaçlarını karşılamayan ve bu anlamda hedeflenen faydanın sağlanmadığı bir eğitim uygulaması olup her yıl eğitim yatırımlarına ayrılan ödenek kadar bir paranın taşımalı eğitim sistemine harcandığı dikkate alındığında taşımalı eğitime kademeli olarak son verilmesi gerekliliği ortadadır.” dedi.

Taşımalı eğitim sistemiyle ilgili olarak “Nüfusu az ve dağınık olan köylerde, ilköğretim öğrencilerinin il ve ilçe gibi daha büyük yerleşim yerlerine günübirlik ulaştırılmasıyla 1989-1990 öğretim yılında ilköğretim öğrencilerinin taşınmasıyla başlayan taşımalı eğitim sistemi, 2012-2013’te 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin gelmesiyle lise öğrencilerini de içine alarak uygulanmaya devam ediyor.

Uygulamanın neden olduğu yüksek maddi yükünün yanında birçok sorunu da beraberinde getirdiği hem basına yansıyan haberlerden hem de bu konuda açıklama yapan mesleki örgütlerin yetkililerinden bilinmektedir. Taşımalı eğitim çocukların zamanını çalan, öğrenciyi yoran, maliyeti artıran, öğretmen ve idareciyi zora sokan bir uygulama.

2021 yılı için Milli Eğitim Bakanlığının kendi bütçesinden taşımalı eğitime ayırdığı bütçe 5,5 milyar TL olarak öngörülmüş olup bu tutar nerdeyse 2020 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan 5,8 milyar TL kadardır. Benzer durum 2021 yılında da karşımıza çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının 2021 yılı yatırım bütçesi 11,3 milyar TL’ye artırılmasıyla birlikte 5,5 milyar TL’lik taşımalı eğitim ödeneğine ayrıca Sosyal Yardımlaşma Fonu’ndan gelecek 2 milyar 950 milyon ve pansiyonlardaki öğrencilere ödenecek 1,3 milyar TL’yi de eklediğimizde taşımalı eğitime harcanacak para yaklaşık 10 milyar TL ile yine nerdeyse eğitim yatırımlarına ayrılan para kadardır.

Ayrıca basit bir hesaplamayla 25 milyar TL’lik bütçeyle taşımalı eğitimden vazgeçme ihtimali vardır diyen Arı, “Taşımalı eğitim alan 1 milyon 256 bin öğrenciden yaklaşık 200 öğrenciye 8 derslik 1 okul isabet ettiğini düşürsek ortalama bir hesapla yaklaşık 6 bin okula ihtiyaç vardır. Sekiz derslik bir okulun da yaklaşık yatırım maliyetinin 4 milyon TL olduğu hesabıyla neredeyse 25 milyarlık bir bütçeye, taşımalı eğitimden vazgeçme noktasına gelebilme ihtimali vardır. Böylelikle, ayrıca, yaklaşık 250 bin öğretmenin de yine bu okullarda iş bulabilme ihtimali söz konusudur. Dolayısıyla, sadece bu yönüyle baktığımızda 250 bin civarında öğretmene de bir iş imkânı doğacak ve yine çocuklarımız uzak mesafelerden başka yerlere taşınarak zorlu bir eğitimden kurtulmuş olacaktır. Ayrıca AKP iktidarında kapatılan 17 bin köy okulu vardır ki, bu okulların bir kısmı da çok daha ucuz bir maliyete boyanarak, eksikleri tamamlanarak rahatlıkla kademeli olarak yeniden açılabilir. Taşımalı eğitim ile verilen yetersiz ve kalitesiz öğretim bir yana, bu rakamlarda yerinde eğitim tercihinin yeniden düşünülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.” diyen Milletvekili Cavit Arı,

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce derslik ihtiyacına istinaden yeni okul yapımına ilişkin, bütün iyi niyetiyle iktidara bir çağrısı olmuştu ve çağrısında “Yeni dersliklere ihtiyaç var. Bize sadece Milli Emlak’tan arsa gösterin, biz de Milli Eğitim Bakanlığına okul yapacağız ve teslim edeceğiz.” demiş ama iktidar tarafından maalesef ret edilmişti.

Taşımalı sistemden kimse memnun değil, ne taşıyanlar memnun, paralarını doğru dürüst alamıyorlar ne taşınanlar memnun. Yaşadığımız bu Pandemi sürecinde geçilen uzaktan eğitim nedeniyle yılda 185 gün çalışan servisçiler ancak 80 gün çalışabilmiştir. Sistemde sıkıntılar olduğu, 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporlarına kadar da yansımış durumda. Sayıştay’ın vermiş olduğu raporda, taşımalı eğitimde planlama konusunda özellikle ciddi bir sıkıntı olduğu yazılıdır.” dedi.