23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızda Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni düzenlendi.
23 Nisan 1920… Dile kolay, tam 103 yıllık bir geçmiş, 103 yıllık bir gurur …
Memleketin dört bir yanındaki vatan sevdalılarını bir araya getirip düzenli orduya dönüştüren, Kurtuluş Savaşı’nı yürüten, Anadolu’yu işgalden kurtaran, büyük zaferi bu aziz millete armağan eden o şanlı kurucu meclisimizin kuruluşunun 103. Yılı bugün. Kutlu olsun! Diye konuşmasına başlayan İl başkanı Nuri Cengiz yaptığı konuşmasında şunları söyledi.
“Demokrasimiz, milli birlik ve beraberliğimiz ne zaman sıkıntıya düşse kurucu meclisin, birinci meclisimizin ortaya koyduğu güçlü iradeyi düşünelim. O öyle bir iradeydi ki, memleketin her tarafından temsilci barındırıyordu. Elbette ki her konuda fikir birliği yoktu, kimi zaman kurucu meclis tartışmalara da sahne oluyordu. Fakat o tartışmaların her birisi, bu ülkenin daha iyi bir yere gelmesi için yapılıyordu. Bizim demokrasi geleneğimiz, tartışma kültürümüz, milli birlik ve beraberliğimiz için en güzide örneklerin sunulduğu bir memleket masasıydı kurucu meclis. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, memleketin en karanlık günlerinde, en hayati kararlar o tartışmaların sonucunda ortaya çıktı. Ve o kararlarla Cumhuriyetimiz yol aldı, uzun mesafeler kat etti, Anadolu bağımsız bir Türk yurdu oldu.
Bütün bunlar kolay olmadı, çok büyük bedeller ödendi elbette. Bu nedenledir ki, bu kutlu gün Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve bütün dünya halklarının çocuklarına armağan edildi. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen Atatürk, çocuklar arasında hiçbir ayrım gözetmeden bütün dünyadaki çocuklara bu özel günü bayram olarak hediye etti. Bunun dünyada bir başka örneği yoktur; çünkü dünyada bir başka Atatürk daha yoktur, hiç olmamıştır ve olmayacaktır. Bu eşsiz ve ölümsüz liderin çocuklara hediye ettiği bayramımız, aynı zamanda ulusal egemenliğimizin, milli birlik ve beraberliğimizin çocuklar eliyle bütün dünyaya duyurusudur. Bu bir bağımsızlık ve özgürlük çığlığıdır, Anadolu’nun her tarafından bütün dünyaya sevgiyle ve barışla duyurulmaktadır.
Tam 103 yıldır bu coşkuyu yaşayan bizler, çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlamak, onlara barışın ve adaletin olduğu bir ülke bırakmak zorundayız. Cumhuriyetimizin kurucu partisi olarak bizler bu sorumluluğu en yakından hissedenleriz. Bu sorumluluk bilinciyle, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, şimdi eskisinden daha büyük bir önem ve hassasiyetle kurucu meclisimizi hatırlıyoruz. Türk Milleti’nin iradesinin en iyi şekilde temsil edildiği o meclis, 2017 yılındaki referandumla büyük bir yara aldı. Sonucu tartışmalı olan bu referandum, meclisin yetki ve imkânlarını daraltan, bütün gücü tek adama teslim eden yeni bir sistem ortaya koydu. Birinci meclisten bu yana ilerleme kaydeden parlamenter demokratik sistemimiz, 2017’de bir el freni ile büyük bir kazaya uğratıldı. Nitekim bunun sonuçlarını da 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beri bizzat yaşamaktayız.
Bizler yüzümüzü, birinci meclisin herkesi kapsayan; her rengi, her etnik kimliği, her inancı, her düşünce yapısını bünyesinde barındıran demokratik yüzüne çevirmeliyiz. Ülkemizin içinde bulunduğu karanlığı aşmanın tek yolu budur. Nasıl ki kurucu irade, Atatürk önderliğinde ülkenin en zorlu şartlarından umudu, sevgiyi, barışı, yaşamı ilke edinerek aydınlığa ulaştıysa; bizler de tıpkı onlar gibi gücümüzü meclisten alarak, demokrasiyi rehber edinerek, Atatürk’ün ışığında ilerlemeye kararlıyız. 2017’deki referandumla felç edilen demokratik sistemimizi yeniden, daha da güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Birinci meclisi örnek alarak, farklılıkları zenginlik olarak kabul edeceğiz. Hoşgörüyü, sevgiyi, barışı ve kucaklaşmayı bu topraklarda yeniden egemen kılacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 103. yılını kutluyor; ulusal egemenliğimizin, milli birlik ve beraberliğimizin sürekli olmasını diliyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun! Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza bu özel günü bayram olarak hediye eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bütün bağımsızlık ve demokrasi şehitlerimize, gazilerimize, Anadolu’nun dört bir yanında işgale karşı direnen ve bizlere Türkiye Büyük Millet Meclisimizi ve özgür bir Türkiye Cumhuriyeti bırakan vatan evlatlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Nice 103 yıllara…”