Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Antalya’ya gelişinin 95. Yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet meydanında düzenlenen törenle anıldı.
CHP Antalya İl Başkanımız Nail Kamacı, cumhuriyet meydanında yaptığı konuşmasında şunları söyledi;
Değerli Yurttaşlar, Kıymetli Cumhuriyet Sevdalıları,
Bugün, 6 Mart 1930… Bundan tam 94 yıl önce, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Burdur üzerinden saat 16.00’da Antalya’ya geldi. Antalya, o gün tarih yazdı! Atatürk’ün geleceği duyurulunca, Kepez’den şehir meydanına kadar halk yolları doldurdu, büyük bir heyecan ve sevgiyle Atasını karşıladı! Tören sona ermesine rağmen coşku dinmedi, sevgi seli durmadı!
Peki, Atatürk neden Antalya’ya geldi?
Çünkü bu ziyaret sıradan bir gezi değildi! Atatürk, Cumhuriyet devrimlerini halka anlatmak, Türkiye’yi çağdaş medeniyetler seviyesine taşımak için Anadolu’yu adım adım geziyordu. Ancak Antalya ziyaretinin özel bir amacı vardı! O yıllarda, faşist İtalya Akdeniz’de güçlenmeye çalışıyor, bölge üzerinde emperyalist emeller besliyordu. Atatürk, işte tam da bu yüzden Antalya’dan dünyaya güçlü bir mesaj verdi! “Bu topraklar bizimdir, sonsuza kadar bizim kalacaktır!”
Bir diğer amacı ise, Fransız işgali altındaki Hatay’ın vatan topraklarına katılmasını sağlamaktı! Hatay için ne dedi? “Hatay benim şahsi meselemdir!” Ve o mesele Türkiye’nin zaferiyle sonuçlandı! Büyük Atatürk, Cumhuriyeti dil, tarih, kültür ve yurt birliği üzerine inşa etti! Ve biz Antalyalılar olarak, Atamızdan aldığımız tarih bilinci ve vatan sevgisiyle Bu topraklara gelişimizin yıl dönümüne, İtalyan işgalinden kurtuluşumuza, Atamızın Antalya’ya adım attığı o büyük güne, Hiçbir ayrım yapmadan sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz!
Bugün de…Tarih tekerrür ediyor! Bir kez daha, Cumhuriyetimize, bağımsızlığımıza ve ulusal birliğimize sahip çıkmak için buradayız! Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti, bugün yeni bir yol ayrımında! Tek adam yönetiminin baskıları her geçen gün artıyor!
Hukukun üstünlüğü zedeleniyor, Basın susturuluyor, Eğitim gericileştiriliyor, Ekonomi çökertiliyor, Halk yoksulluğa ve işsizliğe mahkum ediliyor! Ama biz bu karanlığa boyun eğmeyeceğiz! Çünkü biliyoruz ki, Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir direnişin adıdır!
Ve biz izin vermeyeceğiz! Çünkü bizler:
Dün emperyalizme karşı mücadele edenlerin torunlarıyız, Hatay’ı ana vatana katan iradenin mirasçılarıyız, Bağımsızlık uğruna canını feda edenlerin izinden gidenleriz!
Bugün bizlere düşen görev, Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyenlere karşı mücadele etmektir! Bu mücadeleyi büyütmek, laikliği, demokrasiyi ve sosyal adaleti savunmak zorundayız! Buradan tüm Cumhuriyet sevdalılarına sesleniyorum!
Gün birlik günüdür! Gün mücadele günüdür!
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”
Biz de umudumuzu asla yitirmeyeceğiz! Cumhuriyet’in kazanımlarına, demokrasiye, adalete ve insanca yaşama sahip çıkacağız!
Ve hep birlikte haykıracağız:
Yaşasın Atatürk! Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Demokrasi! Yaşasın Özgürlük!
Teşekkür ediyorum!
