CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasına tepki gösterdi. Kamuoyundan beklentilerini dile getiren Kamacı, “Halka düşen görev, bunların fişini çekip siyasetlerini sonlandırmaktır” dedi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK/KCK soruşturması kapsamında tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına karşı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), saat 17.30’da 81 ilde eş zamanlı “Demokrasi ve Halkın İradesine Sahip Çıkıyoruz” başlıklı basın açıklaması düzenledi.
Antalya’da CHP İl Binası önünde düzenlenen basın açıklamasına Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Muratpaşa Belediye Başkan Vekili Canan Keleş, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, İl Yöneticileri, İl Disiplin Kurulu, İlçe Başkanları, İlçe Yöneticileri, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları, Meclis Üyeleri, önceki dönem milletvekilleri, Emek Partisi İl Başkanı Feyyaz Balcı, DEVA Partisi İl Başkanı Özlem Arlıer, DEM Partisi İl Başkanı İhsan Nergis, DEM Partisi PM Üyesi Mehmet Ali Yavuz, ESP İl Eş Başkanı Songül Şarklı, SYKP İl Eş Başkanı Ömer Öztürk, partilerin İlçe Başkanlıkları, Eğitim-İş Başkanı Önder Güneş, TÜMBEL-SEN Başkanı ve KESK Sözcüsü İlhan Karakurt, Eğitim-Sen Başkanı Kadir Öztürk, DİSK Başkanı Vedat Küçük, Tunceliler Vakfı Başkanı Pamuk Değirmenci, Tahtacılar Dernek Başkanı Mehmet Akar ve vatandaşlar katıldı.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer’in hukuki bir gerekçe olmaksızın tutuklanması, ülkemizde demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin iktidar eliyle bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelmektedir. Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir. Akşam internette yayınlanan Cumhuriyet savcılığının tutuklama talep müzekkeresinde bahsettiği olay ve iddiaların 5-10 yıl kadar geriye giderek tespit edildiği açıklanmaktadır. Neden bu tarihe kadar beklenmiştir?
Belediye Başkanının varsa suçu yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgah sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır.
Henüz tutuklama yapılmadan soruşturma esnasında bazı internet sitelerinde Esenyurt Belediyesine kayyum atandığı iddiaları ve bu iddianın gerçekleşmiş olması işin siyasi boyutunun inkar edilemez bir hal aldığını göstermektedir. Esenyurtluların oyuyla seçilen belediye başkanımızı hedef alarak halkın iradesini yok sayan bu kararı ve siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır.
Türkiye Cumhuriyetin 101. Yılındayız. Uğraştığımız şeyler bakın. Gündemi değiştirme konusunda uzman bir iktidarla karşı karşıyayız.
Öyle ki; yoksulluk, açlık, sefalet, göç sorunu işsizlik, eğitim, sağlık, Orman arazilerinin peşkeş çekilmesi, su kaynaklarının birkaç kişiye peşkeş çekilmesini, dış politikada ki başarısızlıkları gündemden düşürmek için suni gündem yaratmada maharetliler ama biz onların oyununa gelmeyeceğiz Halkın gerçek gündemini paylaşacağız.
Daha yeni açılım süreci başlatmak için girişimlerde bulunan iktidarın küçük ortağına destek veren büyük ortak geçmişte yazdığın yazdığı kitaplardan dolayı belediye başkanını görevinden alıp yerine kayyum atıyorlar. İşte bunların demokrasi anlayışı bu bunlarla aynı harara girilmez. Bunların barış, demokrasi diyerek ara sırada aman dış güçle geliyor, bilhassa ‘İsrail bize saldıracak’ diyerek halkın korkutarak yoğun bakımda olan iktidarlarını süresini uzatmak istemektedirler. Halka düşen görevde bunların fişini çekip siyasetlerini sonlandırmaktır. Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dedi.