CHP’nin yurt genelinde eş zamanlı olarak düzenlediği protesto gösterisi Antalya’da da devam etti. Zafer Mahallesi Kapalı Pazar yanında düzenlenen mitinge katılan yüzlerce vatandaş, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atarak Ekrem İmamoğlu’na destek oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yurt genelinde eş zamanlı olarak düzenlediği protesto gösterisi Antalya’da da devam etti. Bu kapsamda CHP Antalya İl Başkanlığı’nın Kepez Zafer Mahallesi’nde düzenlediği Ekrem İmamoğlu’na destek mitingine, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya Milletvekili Aykut Kaya ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“DEMOKRASİ 86 MİLYONUN ANASININ AK SÜTÜ GİBİ HELALİDİR”
Antalya’da bir dizi etkinlikler gerçekleştiren DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin yaptığı konuşmasında, meselenin demokrasiye sahip çıkma meselesi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Kaygılıyız, üzüntülüyüz, öfkeliyiz. Ama bu ülkeden hiçbir zaman umudumuzu kesmiyoruz. Çünkü Anadolu’da demokrasiye susamış, Atatürk ilke ve İnkılaplarına bağlı milyonlarca insan demokrasiye sahip çıkmak için Antalya’da olduğu gibi yurdun dört bir yanında meydanları dolduruyor ve iradesine sahip çıkıyor. Demokrasi 86 milyonun anasının ak sütü gibi helalidir. Demokrasiye uzanan elleri hep birlikte kırmaya var mıyız? Sesinizi duyurmaya ve irademize sahip çıkmaya var mıyız? Biz de sonuna kadar sizinle dayanışmaya var olduğumuzu belirtmek istiyoruz.”
“BU OLAY BİR DEMOKRASİ SORUNUDUR”
CHP İl Başkanı Nail Kamacı da halkın iradesine sahip çıkmak için orada olduklarını belirterek, “Biz bugün buraya sadece bir belediye başkanına sahip çıkmak için toplanmadık. Biz bugün buraya halkın iradesine yapılan darbeyi kınamak, ve onları sandığa çağırmak için yapıyoruz. Bu olay bir demokrasi sorunudur. Bir rejim sorunudur. Bugün sessiz kalırsak yarın konuşacak bir ülke olmayacak. O yüzden hep beraber sesimizi yükseltiyoruz. Egemenlik ne sarayın ne de tek adamındır. Egemenlik sizlersiniz” dedi.
Biz bugün buraya yalnızca bir belediye başkanına sahip çıkmak için toplanmadık. Biz bugün buraya, halkın iradesine yapılan darbeye, hukukun ayaklar altına alınmasına, demokrasinin boğulmasına karşı ses yükseltmek için geldik. Çünkü mesele sadece Ekrem İmamoğlu meselesi değildir. Mesele, bu ülkeyi “ben yaptım oldu” zihniyetiyle yöneten bir iktidarın, milletin iradesine açıktan savaş açmasıdır.
Bugün İmamoğlu’na yapılan, yarın hepimizin kapısını çalacak bir hukuksuzluğun habercisidir. Bu bir kişiye değil, 16 milyon İstanbulluya, 86 milyon yurttaşa yapılan bir saygısızlıktır! Ve biz buna sessiz kalırsak, yarın konuşacak bir ülke bulamayız!
Unutmayalım: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!” Egemenlik ne sarayındır, ne tek adamındır, ne de talimatla karar veren mahkemelerindir! Egemenlik, yalnızca ve yalnızca milletindir! Ve bu millet, hakkını yedirtmeyecek, iradesini çiğnetmeyecek, seçtiğini yargı oyunlarıyla teslim etmeyecektir!
2002’de çıkıp ne dediler? “Özgürlük, demokrasi, Avrupa Birliği” dediler.“Vesayetle mücadele ediyoruz” dediler.“İleri demokrasi” dediler. Ama bugün ne oldu? Türkiye, Avrupa’yla bağını koparmış, Hukukun üstünlüğünü yok etmiş, Milletin iradesini hiçe sayarak bir tek adam rejimine sürüklenmiştir! Bu ülkeyi adım adım Afganistan’a çeviren bu iktidar, artık sadece kendi koltuğunu korumak için ülkeyi ateşe atmaktan çekinmemektedir.
Seçimi kazanmak için hukuku çiğneyen, yargıyı sopa olarak kullanan, halkı sindirmeye çalışan bir iktidarın karşısında durmak artık siyasi bir tercih değil, vatani bir sorumluluktur.
Halkın kendi kendini yönetme hakkını kimse alamaz! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras cumhuriyettir. O cumhuriyet ki, halkın kendi kendini yönetmesidir. O cumhuriyet ki, saraya değil millete dayanır.
Yine Atatürk’ün dediği gibi: “Hükümet milletindir, milletin kalacaktır!” Bugün millete rağmen iktidarda kalmaya çalışanlar, yarın milletin karşısında hesap vermekten kaçamayacaktır! Çünkü bu halk, susmaz! Çünkü bu halk, teslim olmaz!
Bugün yaşadığımız şey yalnızca bir ekonomik kriz değildir. Bu, bizzat iktidarın sebep olduğu bir çöküştür! Ve bu kriz, sofradaki ekmeği küçültmüş, umutları tüketmiştir. Bir kilo meyve alamayan aileler, Et ve sütü unutmuş çocuklar, Her sabah geçim derdiyle uyanan milyonlar. Yetmedi, son iki gündür Türk Lirası yeniden çöküşe geçti. Döviz tırmandı, zamlar kapıya dayandı. Milletin cebindeki üç kuruş, göz göre göre eritiliyor. Ama iktidar hâlâ sarayın ışıkları altında ülkeyi yönettiğini sanıyor.
Bu halkın feryadını duymayanlar, yakında halkın öfkesini duyacak! Gençler ülkeden kaçıyor: bu bir beyin göçü değil, bir isyan! Bugün gençler bu ülkeden gitmek istiyor. Çünkü burada gelecek yok. Çünkü burada adalet yok. Çünkü burada liyakat yok.
Bu bir göç değil, bu bir kaçıştır! Bir rejimden, bir baskıdan, bir çöküşten kaçıştır! Her pasaport başvurusu, her vize kuyruğu bu iktidarın iflas belgesidir! Halkın iradesini teslim alamayacaksınız! Türkiye, Afganistan olmayacak! Türkiye, tek adam rejimine teslim olmayacak! Türkiye, halkın iradesinden, özgürlükten, çağdaş uygarlıktan vazgeçmeyecek!
Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Yaşasın demokrasi! Yaşasın halkın iradesi! Yaşasın gençliğin sesi, kadının gücü, emekçinin hakkı! Yaşasın özgür, bağımsız, halkın yönettiği Türkiye Cumhuriyeti!
“HİÇ KİMSE MERAK ETMESİN UMUDUMUZ TAM”
Nevruz Bayramı’nı kutlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise “Cumhurbaşkanı aday adayımız Ekrem Başkana yapılanlar, şu an gördüğü muamele hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır. Bizim amacımız hakkımızı aramaktır. Hiç kimse merak etmesin umudumuz tam. Bizim halkımıza güvenimiz tam. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” diye konuştu.
