CAVİT ARI:”MERA ALANLARI ŞİMDİ DE JEOTERMAL KAYNAK VE DOĞAL MİNERALLİ SULAR NEDENİYLE TEHDİT ALTINDA”

0
960

Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit ARI; geçtiğimiz hafta Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen 71 maddelik Torba Kanun teklifinin içinde yer alan “Mera Kanunu”nda yapılacak düzenlemeye ilişkin olarak görüş ve eleştirilerini gündeme getirdi.

Yapılan düzenlemede Mera Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “6326 sayılı Petrol Kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 3/6/2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu” ibaresi ile “petrol faaliyeti” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile jeotermal kaynak ve doğal mineralli sular” ibaresi eklenmiştir. diye yazılan düzenlemeye ilişkin olarak,

Antalya Milletvekili Av. Cavit ARI;

Mera Alanlarını önemi, değeri maalesef her geçen gün yapılan saldırılarla daha da artmakta. Neden? Çünkü her geçen gün mera alanları maalesef azaltılmakta. Mera alanlarına en büyük yasal tehditlerden birisinin Büyükşehir Yasası olduğunu yani Bütünşehir Yasası olduğunu söyleyebilirim. Beş yıl önce yürürlüğe giren bu yasayla önümüzdeki süreçten itibaren oralarda köylülerimizin, hayvancılık yapan vatandaşlarımızın ve çiftçilik yapanların ciddi sıkıntılar yaşayacağını ifade etmek istiyorum.

            Son dönemde çıkarılan bir başka yasal düzenleme imar barışı. Seçimler öncesinde bir seçim rüşveti olarak çıkarılan imar barışıyla bu alanlara yapılmış birçok kaçak alan da bir anlamda yasal kılıf içerisine sokulmaya çalışıldı. Her geçen gün bu alanlar daraltılıyor. Bunlara yine en büyük tehdit son dönemlerde patlama gösteren HES’ler. HES’lerle mera alanları ciddi tehdit altında bırakılmakta. Yine, taş ocakları nedeniyle, mermer ocakları nedeniyle mera alanlarında ciddi tehditler var. Yani yeterince tehdit altında bu alanlar. Yani mera alanlarının yıllara dayalı, yüzyıllardan beri o bölge halkı için, özellikle kendi şehrim olan Antalya’da bilhassa çok fazla anlam ifade ettiğini sizlerle paylaşmak isterim. Hayvancılığın yöresel olarak çok yaygın olduğu bölgemizde mevsimi geldiğinde köylülerimiz, Yörüklerimiz yaylalara göçerler, oralarda hayvanlarını çok daha uygun koşullarda otlatabilmek adına giderler.

            Şimdi, biraz önceki saydığım tehditler yetmezmiş gibi, bir de jeotermal kaynak ve doğal mineralli sularla alakalı bir tehdit altına sokulmakta. Yani ne yapılacak? Şimdi, sadece burada kazılıp da su mu çıkacak? Tabii ki, hayır. Buraya tesisler yapılacak, binalar yapılacak, işletmeler kurulacak ve böyle adım adım, adım adım bu alanlar daraltılacak arkadaşlar. Yani şimdi, bu mera alanlarında, özellikle buralarda daha uygun koşullarda hayvanların beslenebildiğini düşünürsek özellikle küçükbaş hayvancılığın ve bilhassa da büyükbaş hayvancılığın da yine kademe kademe tehdit altına girdiğini söyleyebilirim.

diyerek konunun önemini gündeme taşıdı.